Muhtemelen bu web sayfasını tam olarak nasıl yüklediğinizi pek düşünmediniz. Belki Twitter veya Facebook’tan bir bağlantıya tıkladınız ve bu makale ekranınızda belirdi. İnternet bazen büyülü ve soyut görünüyor. Ancak gerçek şu ki, bağlantıda kalmak için devasa veri merkezleri ve kilometrelerce yer altı kabloları gibi fiziksel, somut nesnelere güveniyorsunuz.
Tüm bu altyapı sular altında kalma riskiyle karşı karşıya. Sadece 15 yıl içinde, ABD kıyı kentlerinde yaklaşık 4.000 mil fiber optik kablo su altında kalabilir ve potansiyel olarak internet kesintilerine neden olabilir.
Wisconsin-Madison Üniversitesi ve Oregon Üniversitesi’nden yeni, hakemli bir çalışmanın büyük bulgusu budur. Yükselen denizlerin internetin fiziksel yapılarını nasıl etkileyebileceğini anlamak için araştırmacılar, bir internet altyapısı haritasını Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’nin ABD kıyılarına yakın deniz seviyesindeki artış tahminleriyle karşılaştırdılar.

New York’ta, şehir genelinde dağıtılan fiberlerin yaklaşık yüzde 20’sinin, metropolü diğer şehirlere ve 43 veri merkezine bağlayan fiberlerin yüzde 32’si ile birlikte 15 yıl içinde su basacağı tahmin ediliyor. Araştırma, Seattle ve Miami’nin birçok kıyı bölgesiyle birlikte özellikle savunmasız olduğunu gösteriyor.
New York şehrinin haritası, deniz seviyesindeki yükselme nedeniyle bir kablo ağını ve 15 yıl içinde su altında kalacağı tahmin edilen alanları göstermektedir.
UW-Madison bilgisayar bilimi profesörü ve makalenin yazarlarından biri olan Paul Barford, “Bu ekipmanın tamamı hava koşullarına dayanıklı olacak ama su geçirmez değil” diyor. Sistemin çoğu 90’larda iklim değişikliği pek dikkate alınmadan uygulamaya konuldu, diyor.
Bunun da ötesinde, internetin fiziksel altyapısının çoğu yaşlanıyor. Paul Barford, birçoğunun yalnızca birkaç on yıl dayanacak şekilde tasarlandığını ve artık ömrünün sonuna yaklaştığını söylüyor.
Yani, sel önce ona ulaşmazsa. UW-Madison’ın Sürdürülebilirlik ve Küresel Çevre Merkezi’nin makale yazarı ve direktörü Carol Barford 15 yıl çok yakında şok edici görünse de, şimdiden daha yüksek gelgit taşkınları görüyoruz. Aşırı hava koşullarıyla ilgili kesintiler de görüyoruz: Örneğin Irma Kasırgası bir milyondan fazla insanı internet erişiminden mahrum bıraktı.